25 Şubat 2025 Salı

2018 Pusula

 

Yanan hep bizdik  / Sizler kömür sandınız! O dizelerin hikayesi

      Mustafa Eyriboyun 

Dün gece yarısından sonra tam yatmak üzereyken sevgili Engin Çöl'den bir mesaj geldi. "Yanan hep bizdik/Sizler kömür sandınız" şiirimi istiyor. "Ne zamana..." diye sordum. On-onbeş dakika kadar bekledim, cevap gelmeyince yattım. Çünkü bir önceki gece ağrıdan sızıdan hemen hiç uyuyamamıştım.
Engin'in "Yarına" diyen cevabını sabah okudum. Bu şiirin öyküsü epey uzun... Kısaca şöyle... Aslında Armutçuk grizu faciasının (1983) acısıyla sadece "Yanan hep bizdik/Sizler kömür sandınız" şeklinde sözlü olarak söylenmişti. Dizelerin yazıya dökülmesi ise 1992 Kozlu faciası sonrasına dayanır. "Dizeler"in dediğime bakmayın, o sözlerin bu kadar derin etkisi olacağını hiç düşünmemiştim. Şiir yazma gibi bir iddiam da hiç olmadığı için bunları bir yerlerde yayınlamak da aklımdan hiç geçmedi. Ta ki eşim (Dilek) Ankara Siyasal'da yüksek lisans yaparken, Mülkiyeliler Birliği Dergisi'nin editörlüğünü yapan Oktay Etiman'ın (Merhum) eşimden Kozlu grizu faciasıyla ilgili fotoğraf istemesine kadar. Fotoğrafla birlikte bu dizeleri göndermiştim. Gönderdiğim fotoğrafla birlikte bu dizeler de Dergi'ye kapak olmuştu. Fakat kendi ifadesiyle "yoğunluktan", Oktay Etiman, derginin hiç bir yerinde adımı yazmamış. Daha sonra Mehmet Özer'in bir şiir kitabında bu dizeleri kendi yazmış gibi kullanması üzerine Etiman ile yazışmalarımız olmuştu. (Oktay Etiman ve şahsen tanımadığım bir iki kişiyle yazışmalarımıza ait e-postalar hesabımda kayıtları duruyor.)

“Ben şiir yazdım” demeye cidden utanıyorum. (Şair dostlarım lütfen affetsin.) Ancak bu dizeleri şiir formunda yazmam ise 2000 ya da 2001 yılına dayanıyor. O güne kadar orda-burda, kağıt parçalarına, defter köşelerine yazdığım ne varsa bilgisayara kaydetmiştim. Bunları noterde tescilletmek istedim fakat ciddi bir para tuttuğu için vazgeçtim. Az para tutsun diye bir sayfaya birden çok şiirimsi sığdırmıştım (uyanığız ya...) ama meğer noterde sayfa denince belli bir sözcük sayısı esasmış. Yüz küsur sayfa dosya bilgisayarımda onyedi yıldır duruyor. Bu arada e-posta gruplarında, eski/yeni Facebook hesabımda yazdıklarım hariç... Düz yazı hariç, sadece şiir formunda yazdıklarımı toplasam onlar da bir otuz kırk sayfayı bulur.

Tanıdık tanımadık pek çok kişi, arkadaş, dost benden kitap beklediğini söylüyor/yazıyor. Doğrusu bu gururumu okşamıyor değil. Ancak kitap yazmak, "Tamam bunun işi bitti. Bu oldu" demek gibi bir şey. Ben hiç bir şeyi sonlandıramam ki... Hâlâ bu "Yanan Hep Bizdik" şiir denemesini okuduğumda bile bazı yerlerini değiştirebilirim. Yani bende "plastik sanatlar" yerine "elastik sanatlar" var. Bereket bu denememi Gülden Hanım Halkın Sesi gazetesindeki şiir sayfasında yayınladı. Onunla, bulup Engin'e gönderdiğim aynı mıdır? Yoksa değiştirilmiş midir onu bilemiyorum. Çünkü elli yerde kayıt var. Şu an bulabildiğim bu.


Sürç-ü lisan etti isek affola. Günler hayr, şerler defola... 

2018    

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Eyriboyun
Bülent Ecevit Üniversitesi
Mühendik Fakültesi
Makine Mühendisliği Bölümü
 
                                   

Adres:



Soğuksu / Öztürk Simit Fırını Karşısı

-AÇIK-

17 Şubat 2025 Pazartesi

7 Şubat 2025 Cuma

"devlet aklı"

Sıradan Faşizm 

İkinci kuşak Sovyet sinemacılarından biri Mikhail Romm. Hemen tümü arşivlerden derlenmiş, Aralarında Hitler'in özel film arşivi, SS subaylarının çektiği özel filmler, Sovyetler'in ve diğer kimi ülkelerin devlet arşivleri gibi kaynaklar da bulunan materyali kurgulayarak oluşturduğu anıtsal 'Sıradan Faşizm ' filmiyle, Almanya'da Nazizm'in 1930'larda başlayan yükselişini ve savaş sonu ile birlikte gelen çöküşünü anlatıyor.
Bunun yanı sıra, aynı zamanda 'faşizm'in içinde oluştuğu koşulları, sıradan, küçük, önemsiz bulunan olaycıklarla  tehlikeli hoşgörülerle, gündelik boş verişlerle, yerine getirilemeyen görevler ve kaçınılan sorumluluklarla nasıl palazlandığını da gösteriyor. 
Bir taraftan 'eğlenceye boğulmuş' ve çökmekte olan 'soyluları ve zenginleriyle' diğer taraftansa Hitler ve Musolini'nin şahsında cisimleşen pespaye bir hakimiyet tutkusuyla çok başarılı bir üslupla dalga geçerken , diğer taraftan bu kepazeliğin ağır bedellerini de seyircinin önüne koyuyor.

Siyah Beyaz
İlk Politik Belgesel Başyapıtı, 1965

https://www.dr.com.tr/film/obyknovennyy-fashizm-siradan-fasizm/yabanci-sinema/klasikler/urunno=0000000592469  

                       

2 Şubat 2025 Pazar

İngiltere’de

 
İngiltere’de sendikalardan faşizme karşı örgütlenme çağrısı

Yahudi Sosyalist Grubu’ndan David Rosenberg, Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte 1930’lardaki dehşet verici dönemi hatırlatan işaretlerin daha görünür hale geldiğini söyledi: “O dönemde aşırı milliyetçi nefret, özellikle antisemitizm, Avrupa genelinde yaygındı. İnsanlar geleneksel politikacılara olan inançlarını kaybederek haklarını savunacağını vaat eden figürlere umut bağladılar. O zaman da Avrupa genelinde aşırı sağ hızla yükseliyordu. (…) Aşırı sağın bayrağına koşanlar arasında, hayat koşullarını iyileştirmek isteyen sıradan insanlar vardı. Ve bu insanlar kendi servetini ve gücünü artırmak isteyen demagoglar ve diktatör heveslileri için kolay bir av haline geldiler.

 İtfaiyeciler Sendikası (Fire Brigades Union) Genel Sekreteri Steve Right da yaptığı konuşmada işçi sınıfının aşırı sağa karşı mücadeledeki önemine vurgu yaptı: “Aşırı sağı frenlemek için sokaklarımızı, işyerlerimizi örgütlemeliyiz. Yanıbaşımızda çalışan göçmen işçilere değil tepemize binen patronlara tepki vermeliyiz” dedi
  
       

Londra'da aşırı sağcılar ile ırkçılık karşıtları karşılıklı eylem düzenledi

 

Almanya'da yüz binlerce kişi, AfD'yi protesto etti

"devlet aklı"